İyi Bir İsimle Marka Olurmu?

Bir ürüne (mal / hizmet), sadece iyi bir isim bulmakla (size göre!) ve bu ismi gelişi güzel reklamlarla insanlara duyurmakla büyük oranda bir bilinirlik sağlayabilirsiniz. Ancak sadece bir isim bulmakla ve bunu duyurmakla kuvvetli bir marka yaratamazsınız.

Marka mı; ism mi?
Arada ne fark var?
Çok büyük fark var!
Ne gibi?..

Bu fark; “Bütünleşik Pazarlama İletişimi”ni teknik ve bunun sanat tarafı; Grafik Sanatlar’ı tam olarak anlayan, algılayan, bilen kişilerin bilebildikleri, görebildikleri bir farktır.

Marka yaratımında lokomotif görevini asıl olarak “Bütünleşik Pazarlama İletişimi” üstlenmektedir. Her ne kadar çok iyi teknolojilerle ürettiğiniz mal / hizmetleriniz olsa bile, onun fiziksel değerine diğer marka değerlerini katamadıktan sonra bir marka değeri de yaratmış olamazsınız. Bu değer birçok unsurun entegrasyonu ile oluşmaktadır. “Bütünleşik Pazarlama İletişimi” başlığı altında bu konuları irdelediğimizde bir markada;
- Ürün / Hizmet;
- Teknoloji,
- İş akışı, sistem,
- Kalite, sağlamlık, güven, sürat, tüketiciye sağladığı yararlar,
- Rakiplerinden üstünlük,
- İsim
- Fonetik yapı,
- Algılanış,
- Konuya (ürüne) uygunluk,
- Hedef kitle;
- Kurum çalışanları, yöneticiler,
- Tüketici (müşteri),
- Tedarikçiler,
- Basın,
- Resmi kurum ve kuruluşlar,
- İş yapılan çevreler,
- Rakipler,
- Dostlar,
- Ambalaj;
- Genel görünüm, biraraya geldiğinde genel görünüm, etki gücü,
- Etki gücü (artistik),
- Ürüne uygunluk, nitelik, kalite, sağlamlık (teknik),
- Fiyat,
- Dağıtım;
- Sistem, depolama, dağıtım şekli, araç - gereç, sürat,
- Elemanlar,
- Satış;
- Binanın yeri, bina, “Show-room”lar, mekan, dekor, vitrin, ambians, temizlik,
- Ürün / hizmetin pazarlama ve satış şekli,
- Teşvik, ödül (satıcıya), promosyon (müşterilere),
- Elemanlar (bilgi, konuya hakimiyet, kişilik, görünüm),
- Servis;
- Yer, mekan,
- Elemanlar, davranış,
- Sistem, sürat, araç - gereç
- Görsel Kimlik;
- Genel dizayn anlayışı, stil, kullanılan renkler, şekiller, konuya uygunluk,
- Amblem / logo, tüm Görsel Kimliğin iletişim araçlarında kullanılma biçimi,
- Reklam;
- Genel “concept”, grafik dizaynlar, kampanyalar, uygunluk,
- Reklam Kimliği,
- Kullanılan iletişim araçlarının seçimi,
- Ayrılan bütçe, zamanlama,
- Halkla İlişkiler (PR);
- PR planı, genel “concept”e uygunluk,
- Kullanılan iletişim araçları,
- Kurum içi / dışı Halkla İlişkiler ve Basın’la İlişkiler,
- Ayrılan bütçe, zamanlama...
gibi ayrıntıları görürüz. İşte bu ayrıntıları en iyi yapabilmek, birbirleriyle entegrasyonunu sağlama işidir marka olmak. Ancak bilmek ayrı, uygulama ayrı konular olmaktadır. Ve işi en önemli konusu da bunları bu konuyla ilgili hemen herkes bilse bile, tam olarak ve olması gibi uygulayamadıklarından marka oluşturamamaktadırlar. Bugün marka oluşturmak bir mimarlık mesleği gibi düşünülmelidir. Aynen bir binanın A’dan Z’ye birçok detaydan oluşup, bunları organize edip, birçok kişiyi koordine edip, bir sürü bilgi ve tecrübeye dayalı olarak uygulamak gibi... Ve ortaya (mimarın bilgi, yetenek, tecrübe ve sanatsal yaklaşımına göre) bir sanat eseri çıkmaktadır. Bunlar bu şekilde (bilgiye, ustalığa dayanmayınca) olmayınca da ortaya sadece gecekondu bölgelerindeki yapılar emsali binalar (markalar) çıkmaktadır. Bu tarz binalarla da ticari marka başarısı asla kazanılamamaktadır.

Yeniden “İsim”e gelecek olursak, bu kadar geniş kapsamlı bir iş içinde, “İsim” sadece bir maddeden ibaret olmaktadır. Yani ürününüze (mal / hizmet), sadece çok iyi bir isim bulmakla ve bu ismi gelişi güzel reklamlarla (hatta kötü!) bütün insanlara duyurmakla; hatta büyük oranda bilinirlik sağlamakla kuvvetli bir marka yaratılmış olunamaz. Yani iyi, kuvvetli bir marka oluşturabilmek için sadece çok güzel bir isim bulmak yeterli değildir. Aynen bizim bireysel başarımız için sadece ismimizin yeterli olamayacağı gibi.

Başka neler önemli marka yaratırken?

* Rakip ve sizinle rekabet eden ürünleri de (diğer rakip markalar) iyi izleyin.
* Tam olarak kime hitabediyorsunuz; iyi belirleyin (Birincil Hedef Kitle).
* Tüketicinizle iyi bir iletişiminiz olsun. Onlara düzenli, doğru, eksiksiz bilgi verin.
* Nasıl bir başarı hedefliyorsunuz? (Hedefinizden ayrılmayın!).
* Müşteriniz sizin malınızı neden alsın? (Kendinizi onun yerine koymaya çalışın!).
* Müşterinize bir yaşam biçimi sunabiliyor musunuz (İletişim / Tanatım’la); kendisini ürününüz ile nasıl özdeşleştirebiliyor; anlamaya, algılamaya çalışın (araştırın).
* Tüketicinizin kendi aralarında vurguladıkları, imaj / satınalma nedenleri var mı; öğrenin. Bunları İletişim / Tanıtım araçlarınızda kullanın!
* Bazı malların fiyatlarının ucuz oluşunun satın alınmama nedeni olabileceğini (özellikle kozmetik ürünlerde!),
* Bazı ürünlerde satın alındığında nakliye kolaylığının, yerinde montajın, satış sonrası servisin “satın alma”da çok çok önemli olduğunu,
* “Müşteri Memnuniyeti”nin gizli, kendiliğinden bir reklam çeşidi olduğunu,
* Ürünün kolay satınalanır bir yerde olması gerektiğini,
* Aynı tarz malların satış noktalarının birbirlerine olan uzaklıklarının ne kadar önemli olduğunu,
* Rakip ürünlerin birbirlerine göre hangi üstün ve zayıf yönlerinin olduğunu ve hangi konularda rekabet ettiklerinin devamlı olarak izlenmesi geretiğini ve
* Marka Yaratma, Yönetme işinin aynen bir mimarlık gibi, bir bina inşa etme işi olduğunu, bu işleri bilgiye dayalı olmadan asla yapamayacağınızı sakın unutmayın!
* Eğitim alın, öğrenin, gerçek uzmanları bulun, gerçek profesyonellerle çalışın. Sadece “ben bu işi 40 yıldır yapıyorum” diyenlere kanmayın. 

Copyrights © 2024 Tüm Hakları Saklıdır